Bir Ezber Bozan'ın Anatomisi
Dr. Adrian Furnham
Yaratıcı ve çok gelişmiş bir ticari kavrayışa sahip olan kişilerin başarılarının sırrı nedir?
Arayış başladı: Gerçekten sürdürülebilir büyüme ve başarı için kavrayışlarıyla, vizyonlarıyla ve aksiyonlarıyla gerçekten bir şeyleri değiştirebilen insanlara ihtiyacımız var. Onlar yetenek grubunun içindeki yüksek performanslılardan çok daha fazlası..
Sadece kargaşa yaratan kişiler de değiller.
Diğer insanlardan farklı gözüküyorlar. İsimleri: Ezber Bozanlar.
Bütün organizasyonlar, şirketlerin uzun vadeli başarılarını garanti altına alacak, üstün yetenekli insanları arıyorlar. Sorun; görece çok küçük olan bu gruptaki, motivasyonları ve yetenekleri sayesinde ezberleri bozabilen ve bozmaya devam eden kişileri nasıl tanımlayacağımız?
Ezber Bozanlar hem girişimci hem de kurum içi girişimci olmaya yatkınlar. Ancak, işlerin yapılış şekillerine meydan okudukları için, “zor insanlar” olarak tanınıyorlar. Bazıları organizasyonları sadece fikirlerine karşı olan dirençten kaynaklanan hayal kırıklıkları yüzünden bırakıyor.
Biyografileri onları yönlendiren şeyin ne olduğu hakkında sıklıkla bize ip uçları veriyor. Genellikle geçmişlerindeki hikaye, “farklılık” ya da “devamsızlık” oluyor. Sıklıkla uyum sağlayamıyorlar ama çalıştıkları şirketin kültürü doğru olduğunda çok başarılı oluyorlar, çalıştıkları şirketi de çok başarılı hale getiriyorlar.
Peki bir Ezber Bozan’ı nasıl tanıyacağız? Pek çok karakteristik özellik gösteriyorlar; yaratıcı ve tuhaf, hırslı ve tuttuğunu koparan, odaklanmış ve dayanıklı, zeki ve vizyonları olan kişiler.
Eski bir arkadaşım ve saygın bir danışman olan Dr. John Mervyn-Smith’in liderliğinde Londra merkezli bir şirket bu araştırmaya liderlik ediyor. Bu kişilerin belirleyici özelliği olan iki faktör keşfettiler. Enteresan olan şey, psikoloji bakış açısından baktığımızda genellikle bu iki özelliğin pek bir arada bulunmuyor olması.
Bu iki faktör:
Hayal Gücü:
Bu faktör, yaratıcı düşünme ile ilişkilendiriliyor ancak sadece uygulamalı ortamlarda. “Bir şeyleri farklı yapma” arzusu ile yani daha etkin ürünler ve sistemler icad etmeye ve güncel problemleri teknoloji ile çözmeye olan bir ilgi ile ilişkilendiriliyor. Bu faktör inovasyonun ve aykırı düşünmenin kalbinde yer alıyor. Ancak bu sanatsal değil, bilimsel ve problem çözmeye yönelik yaratıcılık.
Üretken Takıntı (Obsesyon):
Bu faktör işle ilgili konulara ciddi şekilde odaklanabilme becerisi ile ilişkilendiriliyor. Saplantı veya saplantılı takıntılı bozukluk (OCD) gibi hastalıklarla ilgisi yok. İnovatörlerde rastlanan, devamlı olarak problemleri çözmeye yönelik bir adanmışlık ve odaklanma becerisi ile ilişkilendiriliyor. Akışa girip, sağlıklı ve tüm hayatı kaplayan bir tutkuya sahip olmakla ilgili. Yani daha verimli, daha etkin, daha ucuz ve daha kullanıcı dostu ürünler, servisler ve teknolojiler üretmeye yönelik sağlıklı bir davranış.
Hayal gücü ve yaratıcılık genel olarak zor ve güvenilmez bir insan olmakla ilişkilendirilir. Aynı şekilde, takıntı genellikle, kendi kendine zarar veren takıntılı davranışlarla ilişkilendirilir. Hem özgün hem de iş yaşamında pratik bir sonuca odaklanmış olmak, gerçekten de çok nadir bulunabilen bir şeydir.
Ekip alışılmamış ve benzersiz bir test geliştirdi. Bu test, kişilerin yukarıdaki iki faktördeki seçimlerini belirliyor. Testi alan kişiler testle ilgili olarak ciddi şekilde etkilendiklerini belirtiyorlar. Çok kişi için test, hem kendilerini hem de diğerlerini anlamalarına neden olan “aha” anlarını ortaya çıkarıyor. Diğerlerinin işteki davranışlarını da açıklıyor.
İlk bakışta Ezber Bozanlar’ın davranışları sıklıkla görülebilen davranışlar gibi gözükse de, “Takıntılı Hayal Güçleri” onları bulunmaları ve fark edilmeleri zor olan kişiler haline getirirken aynı zamanda bu güçlerinin iş dünyasında kullanılmasını da zor hale getiriyor.